48' lerden gunumuze kadar mukemmel bir sekilde nostaljiyi surdurmeye devam eden Inci!
Her gittigimde yuzu gulen ekibi , kasik kasik cukulata soslarini tezgahinda dokerken ki aliskanlik, profesyonellik ve vazgecilmezligin adi.
Inci'ye her gittigimde o kucuk mermer masalarinda oturur ve taburede kendimi duvara yaslar, aynadan tezgahi seyreder ve profiterolumu yerim.
Eskiler, 40'lar 50'ler 60'lar 70'ler 80'ler farkli bir kalicilik var bu yillarda. Vazgecilmez incelikler,
degismeyen ve degistirilmeye calisilmayan tasarimlarla gizli her yani.
Inci'deki kucuk taburelerde otururken veya Buyukada'daki Sariyer Dondurmacisi'nda hissettiginiz duygular yaklasik aynidir. Mekan tasarimlari birbirlerini andirir. Tezgah bir kosede, diger kosede de tum sira silme ayna ve yan yana dizilmis kucuk masalar, 40-50'lerin mobilyalari. Mekandaki yalinlik onunuze aldiginiz kucuk porselen tabaklardaki lezzetle butunlesiyor. Etrafin kalabaligi degil; yediginiz minicik tabaktaki esrarengiz lezzet sizi alip goturuyor.
Gunumuzde tasalarlanan yeni mekanlarda ince detaylari, tasarimlari ariyor gozlerimiz. Uretim hizlandi, her sey bir anda var oluyor, yasaniyor ve degisiyor.
Nostalji Inci Profiterol'un her kosesini Muze gibi gezdik Dila'yla...
Herkese bir porsiyon Profiterol dilerim,
Sevgiler!
No comments:
Post a Comment